AYURVEDİK BESLENME NEDİR?


AYURVEDİK NEDİR?
Ayurveda, kökleri Hindistan’a dayanan yeryüzünün en eski kadim, holistik tıp bilimidir. Doğa ile uyum içinde yaşam sanatıdır. Amacı sağlıklı kişinin sağlıklı olma halini devam ettirmek, hastalanan kişinin iyileşmesini sağlamaktır. Ayurveda; koruma ve iyileştirme sistemidir.
Bir tıp bilimi olan Ayurveda’nın hedefi; iyileştirmek, sağlıklı yaşam niteliğini ve uzun ömürlülüğü sağlamaktır.
Kendi kendine iyileşme ve sağlıklı hali devam ettirme bilimi olan Ayurveda; diet, beslenme, yaşam biçimi alışkanlıkları, egzersiz, dinlenme, gevşeme teknikleri, meditasyon, nefes pratikleri, mindfulness egzersizleri, medikal bitkiler ile arınma ve gençleşme – genç kalma programlarını kullanarak zihnin, bedenin, ruhun iyileşmesini sağlıklı olma halinin devamını kapsar.
Ayurveda tüm sağlık disiplinlerini kapsar ve her bireyin ihtiyacına göre protokol ve programlarını oluşturur. Ayurveda tedavi yaklaşımında zihinsel, fiziksel, ruhsal / duygusal dengesizlik ve rahatsızlıkların kök nedeninin eliminasyon ile tespiti, tedavi protokol koşullarının belirlenmesi, bedenin yeniden yapılandırılması ve uzun ömürlü gençleşme yaklaşımları birlikte sunulur. Batı tıbbının medikal tedavi şeklinin aksine Ayurveda’da semptomları baskılamak yoktur; kök nedeni bulmak, yeniden oluşmasının önlemini almak esastır.
Ayurveda iki kelimeden oluşmaktadır.
Ayur (ayush) = Yaşam
Veda= Bilgi, bilim
Ayurveda= Yaşam Bilimi, Yaşam Sanatı olarak dilimize çevrilmektedir.
AYURVEDİK BESLENME NEDİR?
Her birimizin ana rahmine düştüğümüz an bir mizacımız oluşur, bu bizim sağlıklı, dengeli olduğumuz halimizi tanımlar. Sağlıklı bir “BEN” için Ayurveda bu doğuştan gelen mizacımızı, beden tipimizi bilmemizin önemini anlatır. Ayurveda’da buna Prakruti denir, kişinin ana rahmine düştüğü an genetik mirası, anne ve babasının birleşme esnasında birbirine transfer olan beden sıvıları, ebeveynlerimizin o anki ruhsal, duygusal, fiziksel halinin etkileri, gökyüzünün konumu, hamilelik boyunca annenin zihinsel, fiziksel, ruhsal halinin etkileşimleri ile bir sağlıklı beden tipimiz belirlenir. Yaşam boyunca günlük rutinlerimiz, alışkanlıklarımız, yaşam şeklimiz, beslenme şeklimiz, ilişkilerimiz, zorlanmalarımızla da bu dengeli – sağlıklı halimize yaklaşır ya da uzaklaşırız. Bu akşam sizlere sağlıklı – dengeli halimize beslenme alışkanlıklarımızla nasıl yaklaşabileceğimizi aktarmaya çalışacağım.
Ayurveda ülkemizde ve dünyada yeniden hak ettiği yere gelmeye yeni yeni başladı. Bunun arkasında bazı kaynaklara göre 5 bin bazılarına göre ise 25 bin yıl öncesine dayanan kadim bilgeliğin geçmiş yüzyıllar içinde baskılanma, hasır altı edilme ve bazı modern yaklaşımlar tarafından risk olarak görülmesi sebepken son 30-40 yıldır Ayurveda dünya genelinde insanlığa hizmetini sunmaya yeniden başlaması çok mutluluk verici; çünkü
AYURVEDİK YAKLAŞIM
- Kapsamlıdır: Hayatın tüm alanlarını – beslenme, egzersiz, dinlenme, duygular, yaşam tarzı, ilişkileri inceler
- Doğaldır: Sentetik ilaç kullanmaz
- Kişiye özel hazırlanır: Hastalık değil, kişi odaklıdır.
- Bütüncüldür: Kişiyi fiziksel, biyokimyasal, düşünsel, duygusal, davranışsal, ruhsal, aile ve sosyal yönleriyle tedavi eder.
- Tedavilerin genel çerçevesi:
- Beden tipine göre beslenme
- Besleyici ek besinler
- Botanik bitkiler
- Arınma terapileri – detoks programları
- Ayurvedik beden çalışmaları (masaj, yoga terapi, stres yönetimi, nefes, meditasyon, mindfulness pratikleri)
- Yenilenme tedavileri
- Sağlıklı günlük ve mevsimsel hayat alışkanlıkları
AYURVEDA’YI ÖZEL KILAN ŞEYLER:
- Her insan tek ve kendine özgüdür – Biyokişisellik,
- Beden – zihin – ruh tüm seviyeler göz önünde bulundurulur,
- Hastalıkları bitkiler, beslenme, yaşam tarzı alışkanlıklarını iyileştiren doğal yöntemlerle iyileştirir,
- Koruma ve önlemeye vurgu yapar,
- Bireylerin kendi sağlıklarının sorumluluğunu almasını teşvik eder,
- Maliyeti düşüktür.
SİNDİRİM ATEŞİ – AGNİ
Agni, yemek hakkında düşündüğümüz anda hareket etmeye, iştah yaratmaya ve tükürük salgısını başlatmaya başlar. Yiyecek mideye ulaştığında, yiyecek parçalanmasının ana ve en yoğun aktivitesi başlar.
Agni dediğimiz an çiğneme, hidroklorik asit, enzimler, sindirim hormonları, peristalsis (sindirim sistemi organlarının kasılma hareketi) ve atıkları besinlerden ayırma süreçlerini kast ediyoruz.
Bu faktörler, gastrointestinal sistemin alt kısımlarındaki sistemlerimizde nihayetinde nasıl ve neyi emeceğimizi belirler. Ayurvedik uygulama, sindirim ateşini düzenlemeye odaklanır, çünkü zayıf agni vücutta toksisiteye neden olur ve çevresel toksinlere direnme ve bunlarla savaşma yeteneğini kısıtlar.
Agninin sindirim sürecine verdiği destek sonucunda bedenin ilk dokusu RASA oluşur.
RASA
Ayurveda’da Rasa, vücudumuzdaki en önemli bileşenlerden biri olarak kabul edilir ve tüm dokuların oluşumunun temellerini atar. Sağlam agni, sağlıklı rasa oluşumunda en belirleyici faktördür. Agni ve rasa birlikte sağlık ve esenlik durumumuzu hem işlev hem de biçim olarak tanımlar.
AMA
Zayıf agni nedeniyle yiyeceğin rasaya dönüşümü hatalıysa, yediğimiz her şey toksik hale gelme potansiyeline sahiptir. Zayıf sindirim, sindirilmemiş gıda parçacıklarının veya ama’nın bağırsakta birikmesine neden olur.
Bu toksinler bakteriyel aşırı çoğalmayı teşvik eder, bağırsak mikrobiyomunu değiştirir ve iltihaplanmaya neden olabilecek bağırsak astarını tahriş eder. Bağırsak duvarından kan veya lenf içine sızarlarsa, bu toksinler vücutta dolaşabilir ve hastalığa neden olan duyarlı hücrelere ve dokulara kilitlenebilir.
Güçlü agni, toksinleri nötralize edebilir veya bağırsaklardan atılmasını teşvik edebilir ve dokularımızda birikmesini önleyebilir.
Beden tiplerimizi bilmek, yaşa, mevsime, çevreye göre denge hali için nasıl düzenleme yapabileceğimize dair bilgi edinmek hepimizin bütünsel sağlığı için çok kıymetli.
Ama sebepleri
- Aşırı yemek,
- Ağır kızarmış, yağlı gıdalar,
- Dondurma, peynir, soğuk milkshake gibi soğuk içecek ve yiyecekler
- Önceki öğün sindirilmeden yemek
- Geç saatte yemek
- Aşırı uçlardak duygular
- Düzensiz yeme alışkanlıkları
- Süt ürünlerinin aşırı tüketimi
- İşlenmiş gıdalar
- Piştikten sonra 4-6 saatten fazla beklemiş yemekler
- Duygusal aşırı yeme
Ama Belirtileri
- Ağırlık ve uyuşukluk hissi
- Zihin bulanıklığı
- Vücut genelinde ve saç diplerinde sızılar ve hafif ağrılar
- Eklem iltihabı ve acı
- Akne, sivilce, kızarıklık gibi deri sorunları
- Kötü kokan nefes
- İştah ve tat alma eksikliği
- Hazımsızlık, kokulu gaz / dışkı / idrar
- Bedende fazla mukos üretimi, tıkanıklık
- Dil üstünde kalın tabaka
- Yüksek kan şekeri seviyesi
- Yüksek trigliserit seviyesi
- Candida albicans mantarları
NE ZAMAN VE NASIL BESLENMELİYİZ? ÇARELER NELER?
- Mevsime uygun,
- Oruç tutmak,
- Sebze / et suyu çorbaları, hafif ve sıcak besinler
- Gün boyunca sıcak su ya da sonbahar kış aylarında zencefilli sıcak su yudumlamak
- Yemek esnasında ve yemekten 30 dk önce, yemekten 1 saat sonra fazla su içmemek
- Doğru besin eşleşmelerine dikkat etmek
- Doğal, taze, yeni pişmiş, beklememiş gıdalar tüketmek
- İşlenmiş, kızartılmış, raf ömrü uzatılmış, kimyasal katkılar ile lezzetlendirilmiş, hazır gıdalardan uzak durmalıyız.
- Stresli, duygusal olarak çökük, moralsiz, üzgün iken yememeliyiz.
- Konuşurken, TV izlerken, başka bir işle meşgulken yememeliyiz.
- Şükranla, tabağımızda olanı tüm duyularımızla fark ederek ve duyularımıza yükselen bilgiyi sindirerek, tadına vararak, minnetle yemeliyiz.
- Ayakta değil, oturarak yemeliyiz.
- Akşam 19.00 öncesi son öğünümüz olmalı, acıkmadan yememeli, her öğün arasına 4-5 saat koymalı, arada atıştırmamalıyız. En ağır öğünümüz ÖĞLEN olmalı.
- Süt ve süt ürünleri ile protein, meyve karıştırmamalıyız.
- Meyve tek çeşit ve öğün olarak düşünülerek tüketilmeli.
- Yemek sonrası tatlı yememeliyiz.
- Yemekten sonra dinlenin
- Midenizin ¾’ü doyacak şekilde masadan kalkın.
- Yiyeceklerinizi sevgi ile, kendinize saygınız, sağlığınızın sorumluluğunu bireysel alma motivasyonu ile özenerek hazırlayın.
- Doshanıza, mevsime, yaşınıza, yaşadığınız coğrafyaya, günün zamanlarına uygun beslenin.
- Yılda 2 detoks bakmak, İlkbahar ve sonbahar, özellikle sonbaharda ve yazın Pitta’nın yükseldiği zamanlarda psyllium husk (karnıyarık otu tozun) desteği ile kendimize yardımcı olmak ve dengeye gelmek mümkün. Benim sonbahar – kış döneminde düzenli her akşam aldığım bir destektir, bağırsak florasının sağlıklı oluşuna çok güzel hizmet eder. Yaz aylarında aşırı sıcaklar sebepli sıvı dışkalamanın normal hale dönmesine yardımcı olur.

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir...

Üç Şifalı Bitki Triphala
- Ağustos 24, 2023
- tarafından Hande MİSTİLİ
- içinde AYURVEDA

Salatalık Armut Smoothie

ÖFKEYİ YÖNETMEKTE USTALAŞIN
