ALIŞKANLIKLARIN DEĞİŞİMİNDE ÖZ ŞEFKATİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
Alışkanlık, tekrarlanan davranışların zamanla otomatik hale gelmesiyle oluşan bir durumdur. Alışkanlık, bireyin düşünceleri, duyguları ve eylemleri üzerinde etkili olan tekrarlayan bir model veya rutindir.
Alışkanlıklar genellikle bilinçsizce gerçekleştirilir ve
ZİHİN ve BEDEN
Akıl ve beden düzgün çizgilerle ayrılamaz – birlikte bir bütün olarak çalışırlar. Modern tıp, zihinsel ve fiziksel rahatsızlıkları ayrı ayrı tedavi ederken, Ayurveda her insanı entegre bir zihin-beden sistemi olarak görür. Zihin dengesiz olduğunda, grafikle ifade
Öz şefkat deyince ilk önce aklınıza ne geldi?
Kendi reklamınızı yapmak?
Kendini diğer insanlardan daha üstün görmek?
Ya da bencil birisi olmak?
Benim sorunlarım sizinkinden daha önemli?
Öz şefkati tanımlayabilmek için öncelikle şefkati tanımlamak gerekir. Çünkü bir
BEDENİNİZ SADECE KAFANIZDAN MI İBARET?
Sizi bir dakikalığına durup, yanıtlamanız için birkaç soruya davet ediyorum.
Dikkatinizi hangi sıklıkta kafanızdan uzaklaştırıp bedeninize getiriyorsunuz?
Ya da bunu hiç denediniz mi?
Sadece bedeninizde bir ağrı hissettiğinizde veya ayaklarınızın üzerine basamayacak
ÖZ ŞEFKAT YOLCULUĞU
Yaşam; zorlu, kafa karıştırıcı, kimi zaman neşeyle saran kimi zaman da tüylerimizi ürperten deneyimlerle dolu bir yolculuk. Hepimiz anlamlı ve mutlu bir yaşamın peşinde koşar haldeyiz. Korku, kaydı, endişe, öfke, depresyon, sevdiklerimizi kaybetmek, hayat planlarımızın
Farkındalık Nedir? Hayatlarımıza Neler Katabilir?
Mindfulness kavramının kapsamını farkındalık ve hatırlamak diye çizebiliriz.
Mindfulness dikkatin bir niteliğidir. Şimdiki an içinde olana açık, yargısız, nazik, arkadaşça bir tutumla dikkati yönlendirme tutumudur. Farkındalık ışığının tutulduğu alan bize hatırlama ve yeniden fark
Mindfulness felsefesi; fiziksel, zihinsel, psikolojik, duygusal, vb açılarda deneyimlediğimiz ıstırabın köklerini görmeyi ve ıstırabı hafifletmeyi hedefler.
Bilgeliği ve şefkati geliştiren pratiklerden oluşan mindfulness öğretisi bizlerin bazı şeylerin değişmez, kalıcı, sabit olduğu fikrinden yola çıkarak çektiğimiz acının köklerini ve acıdan
Durmak, iç görü geliştirebilmenin geçiş kapısıdır. Hayatın yoğun temposu içinde beden – zihin – ruh bağımız kopmuş halde, farkındalığı düşük, kayıtsız, değişime dirençli gidiyor isek DURMAK bize farz olmuş demektir. Kendi içimizde ve başkaları ile sürekli savaş halindeyiz. Bedeninize
Tolerans penceresi, Dr. Daniel Siegel tarafından geliştirilmiş bir modeldir.
Kişinin sinir sisteminin etkin bir şekilde işlev görerek bilgiyi alıp işleyebilecek durumda olduğu alanı tanımlamak için geliştirilmiştir. Tolerans penceresinde olduğumuzda yani optimal uyarılmışlık halindeyken, alıcı, açık, bilgiyi işleyen bir durumda,
Depomuzda bizi besleyen, destekleyen, cesaretlendiren, neşelendiren ya da üzen, hırpalayan, endişelendiren, korkutan tohumlar bulundururuz. Farkındalık bize depodan hangi tohumu aldığımızı, ektiğimizi, suladığımızı ve gübrelediğimizi görme fırsatı sunar. Farkındalık zihin depomuzun içeriğini fark etme, içinden seçim yapma, zamanında büyütülmüş tohumları,