ALIŞKANLIKLARIN DEĞİŞİMİNDE ÖZ ŞEFKATİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ


ALIŞKANLIKLARIN DEĞİŞİMİNDE ÖZ ŞEFKATİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
Alışkanlık, tekrarlanan davranışların zamanla otomatik hale gelmesiyle oluşan bir durumdur. Alışkanlık, bireyin düşünceleri, duyguları ve eylemleri üzerinde etkili olan tekrarlayan bir model veya rutindir.
Alışkanlıklar genellikle bilinçsizce gerçekleştirilir ve günlük yaşamımızın bir parçası haline gelir. Alışkanlıklar, beynimizin öğrenme ve bellek mekanizmalarıyla ilişkilidir. Yeni bir davranışı başlattığımızda, beyin yeni sinir bağlantıları oluşturur ve bu bağlantılar her tekrarda güçlenir. Zamanla, tekrarlayan bir davranışa olan ihtiyaç azalır ve otomatikleşir.
Alışkanlıklar, çeşitli alanlarda ortaya çıkabilir. Örneğin; egzersiz yapmak, beslenme alışkanlıkları, çalışma alışkanlıkları ve daha birçok alanda alışkanlıklarımız olabilir.
Alışkanlıklar hem olumlu hem de olumsuz olabilir. Olumlu alışkanlıklar sağlığımızı, performansımızı ve genel iyilik halimizi desteklerken, olumsuz alışkanlıklar ise sağlığımıza zarar verebilir ve hedeflerimizi engelleyebilir.
Alışkanlıkların oluşumu ve değiştirilmesi için gereken süreçler bazen karmaşık ve zorlayıcı olabilir. Yeni bir alışkanlık oluşturmak veya mevcut bir alışkanlığı değiştirmek için motivasyon, disiplin, irade gücü ve sürekli uygulama gerekir. Alışkanlıkların farkında olmak birincil önemlidir ve istenmeyen alışkanlıkları değiştirmek için bilinçli bir çaba ve niyet gereklidir.
Alışkanlıkların farkında olmak, bireyin kendi davranışlarını ve tekrarlayan rutinlerini bilinçli bir şekilde tanıması ve anlaması olarak düşünülebilir. Kişinin alışkanlıklarının ne olduğunu ne zaman, neden ve nasıl gerçekleştirdiğini, bu alışkanlıkların sonuçlarını ve etkilerini de anlaması demektir.
Tüm bunlar için, bireyin kendi davranışlarını gözlemlemesini gerektirir. Hangi davranışları tekrarlayarak alışkanlık haline getirdiğini, bu davranışları ne zaman ve hangi koşullarda gerçekleştirdiğini anlamak oldukça önemlidir. Bu farkındalık, alışkanlıkların nasıl oluştuğunu ve sürdürüldüğünü anlamak için bir başlangıç noktasıdır.
Farkında olmak, alışkanlığın ardındaki duygusal veya fiziksel işaretleri de fark etmek anlamına gelir. Örneğin, stresli olduğunuzda sigara içme alışkanlığınızın olması veya sıkıldığınızda atıştırmalık yeme eğiliminizin olması gibi durumları fark etmek önemlidir.
Bu farkındalıklar, alışkanlıkların sonuçlarını gözlemlemeyi de içerir. Bir alışkanlığın bireye nasıl etki ettiğini, uzun vadede nasıl bir sonucu olduğunu değerlendirmek önemlidir.
Farkındalık, istenmeyen alışkanlıkları değiştirmek veya olumlu alışkanlıklar oluşturmak için bir başlangıç noktasıdır. Farkında olmak, bireyin davranışlarını yönlendiren sebepleri ve motivasyonları anlamasına ve istediği değişimi yapmak için bilinçli çaba göstermesine olanak sağlar.
Sonuç olarak hem olumlu hem de olumsuz alışkanlıkların farkında olmak önemlidir. Farkındalık, bireyin kendi davranışlarını ve alışkanlıklarını anlamasını, etkilerini gözlemlemesini ve istediği değişiklikleri yapmak için gerekli adımları atmasını sağlar. Olumlu alışkanlıkların farkındalığı, bu alışkanlıkların güçlenmesini ve sürdürülmesini desteklerken, olumsuz alışkanlıkların farkındalığı, değişim ve gelişim için bir motivasyon kaynağı olabilir.
Olumsuz alışkanlıkların bir takım kök nedenleri olduğu hepimizin malumu. Peki bu nedenlere ulaşmak ve hatta ortadan kaldırmaktan bahsedebilir miyiz?
Kök nedenleri anlamak sadece bir adımdır, ardından olumsuz alışkanlığınızın yerine geçecek sağlıklı adımlar, alternatif davranışlar, rutinler geliştirmek de son derece önemlidir.
Olumsuz davranışların kök nedenleri karmaşık ve her birey için farklılık gösterebilir. Olumsuz davranışlar genellikle olumsuz alışkanlıklarla ilişkilidir. Olumsuz alışkanlıklar, tekrarlanan ve otomatikleşmiş davranışlardır ve genellikle olumsuz sonuçlara yol açar. Bu alışkanlıkların kök nedenleri genellikle olumsuz davranışların kök nedenleriyle de bağlantılıdır.
Olumsuz alışkanlıklar, genellikle bir ihtiyacın yanlış bir şekilde veya sağlıksız bir şekilde karşılanmasıyla ortaya çıkar. Örneğin, stresle başa çıkmak için sigara içmek, duygusal rahatlama için aşırı yeme, kaygıyı hafifletmek için alkol tüketmek gibi davranışlar, olumsuz alışkanlıklara örnek olarak verilebilir. Bu alışkanlıklar, başlangıçta kişinin kısa vadeli rahatlama veya tatmin elde etmesini sağlar, ancak uzun vadede sağlığa, ilişkilere ve genel iyi oluşa zarar verir.
Olumsuz davranışların kök nedenleri genellikle daha derin psikolojik, duygusal veya sosyal faktörlere dayanır. Bu kök nedenler arasında
- Düşük özsaygı,
- Özgüven eksikliği,
- Duygusal travmalar,
- Zorlu yaşam koşulları
gibi faktörler bulunabilir. Bu nedenler, olumsuz alışkanlıkların ortaya çıkmasında etkili olabilir ve bu alışkanlıkların sürdürülmesini sağlayabilir.
Olumsuz alışkanlıkların kök nedenlerine ulaşmak ve bu nedenleri ele almak, olumsuz davranışları değiştirmek için önemlidir. Bu genellikle bireyin farkındalığını artırmasını, derinlemesine kendini keşfetmesini ve gerekirse profesyonel yardım almasını gerektirir. Olumsuz alışkanlıkların kök nedenlerine ulaşılarak, daha sağlıklı davranışlar geliştirmek ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür.
Unutmayın, olumsuz alışkanlıkların kök nedenlerine ulaşmak zaman alabilir ve kişisel bir süreçtir. Kendinize sabır ve anlayış göstermek önemlidir.
Bireyin farkındalığını artırma yöntemleri, zihinsel, duygusal ve bedensel düzeyde farkındalığı geliştirmek için çeşitli yöntemler içerir.
Bu yöntemlerden bir tanesi öz şefkatli yaklaşımdır.
Bu yaklaşım kendimize nazik, kabul edici ve sevgi dolu bir tutum geliştirmek anlamındadır.
Öz şefkat, psikolojik ve duygusal iyilik halini desteklerken, çeşitli faydalara da aracılık eder.
- Öz şefkat, stresli durumlarla karşılaştığımızda kendimize destek vermemizi sağlar. Kendimize şefkat göstermek, kendi hatalarımızı kabul etmek ve kendimize motive edici sözler söyleyerek, stresle daha iyi başa çıkmamızı sağlar.
- Kendimize nazik ve sevgi dolu bir yaklaşım sergilemek, duygusal dengeyi sağlamaya ve kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olur.
- Kendi ihtiyaçlarımıza önem vermek ve duygusal sınırlarımızı korumak, öz şefkat aracılığıyla gerçekleşebilir.
- Öz şefkat, kendimize saygı duymayı ve değerli olduğumuzu kabul etmeyi teşvik eder. Kendimize olan güveni artırır ve kendi değerimizi takdir etmemizi sağlar.
- Kendilik saygısının artması, daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza ve daha tatmin edici bir yaşam sürmemize yardımcı olabilir.
- Öz şefkat, bizi cesaretlendirir ve motivasyonumuzu artırır. Kendimize karşı nazik ve teşvik edici bir tutum sergilemek, kendimize güven duymamızı ve hedeflerimize odaklanmamızı sağlar. Başarılarımızı kutlamak ve kendi kendimize motive edici sözler söylemek, ilerlememizi destekler.
Öz şefkat, genel olarak psikolojik iyilik halini destekler ve yaşam kalitesini artırır. Kendimize daha sevgi dolu, kabul edici ve nazik bir şekilde yaklaşarak, olumsuz alışkanlıkların kök nedenlerine ulaşmak ve değişim sürecimizi desteklemek oldukça kıymetlidir.
Öz şefkatli bireylerde olumsuz davranış ve alışkanlıkların daha az görüldüğü ve daha az sıklıkla tekrarlandığı gözlemlenmiştir.
Öz şefkatli bir yaklaşımı günlük hayatınıza entegre etmek için aşağıdaki stratejileri kullanabilirsiniz:
- Farkındalık geliştirin. Kendinizi ve içsel deneyimlerinizi fark etmek için farkındalık egzersizlerine zaman ayırın. Mindfulness meditasyonları, nefes egzersizleri veya günlük farkındalık pratikleri gibi araçlarla zihninizi sakinleştirin ve içsel dünyanıza yönelin.
- Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeye odaklanın. Mükemmeliyetçilik veya kendinizi eleştiriye yatkın bir yaklaşım yerine, kendinizi hatalarınızla birlikte kabul etmek için çaba gösterin. Her insanın eksiklikleri ve zorlukları olduğunu hatırlayın ve bu doğal olumsuzluklarına rağmen kendinizi sevme hakkına sahip olduğunuzu bilin.
- Kendinize karşı nazik ve sevgi dolu bir iç ses geliştirmeye çalışın. Kendinize pozitif ve destekleyici bir şekilde konuşun. Olumsuz düşünceler yerine olumlu ifadeler kullanın ve kendinizi motive edici sözlerle destekleyin.
- Kendi fiziksel, duygusal ve zihinsel ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurun ve onlara uygun şekilde davranın. İyi bir dinlenme, sağlıklı beslenme, egzersiz, sosyal bağlantılar gibi kendinize iyi bakmak için önemli olan aktivitelere zaman ayırın.
- Kendinizi aşırı zorlama, başkalarının beklentilerine sürekli uyma veya kişisel sınırlarınızı ihlal etme eğilimindeyseniz, kendi sınırlarınızı korumaya çalışın.
- Hayır demeyi öğrenin ve kendi ihtiyaçlarınızı önceliklendirin.
- Kendinize zaman ayırın ve kendinizi şımartacak etkinliklere yönelin. Hobilerinizle ilgilenin, keyif aldığınız şeyleri yapın ve kendinizi mutlu eden aktivitelere odaklanın.
Öz şefkatli bir yaklaşımı hayatınıza entegre etmek için sabırlı olun, kendinize zaman tanıyın ve bu yeni alışkanlıkları günlük yaşamınıza uygulamak için adım adım ilerleyin.
Unutmayın ki; öz şefkatli bir yaklaşımı benimsemek, kendinizi daha iyi anlamanıza, olumsuz davranış ve alışkanlıklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmanıza ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmenize yardımcı olacaktır.
Sevgilerimle, Lale Yılmaz
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir...

Zihin ve Beden – Uyku Sağlığı
- Şubat 21, 2023
- tarafından Hande MİSTİLİ
- içinde MINDFULNESS

Öz Şefkat

BEDENİNİZ SADECE KAFANIZDAN MI İBARET?
