ODAKLI DİKKAT – DİKKATİ BÜYÜTMEK


Bu yazımda hepimizin zihninin geveze halinin yoruculuğundan duyduğu rahatsızlığı hafifletecek ve hem beynimizin nöroplastisitesi aracılığı dönüşümünü hem de dönüşen beyinle zihnin nasıl değiştiğini paylaşmak istiyorum.
Zihnimiz günde ortalama 60 bin düşünce ile haşır neşir oluyor, % 85’i negatif odaklı – filoegenetik evrimin bugüne yansıyan dezavantajı- üstelik tüm ömrümüz boyunca bu konu üzerinde çalışmazsak – farkında olmazsak yaşam süremiz boyunca düşüncelerimizin %90’ı aynı kalıyor. Kısıtlayıcı inançlarımız, kendimize ve hayata dair yargılarımız, yaşam serüveninde edindiğimiz deneyimler sonucu oluşan alışkanlıklarımız, düşünce kalıplarımız bizi bir kısır döngü içine alıyor. Bu döngü içinde sürekli aynı şeyleri düşünüyor, aynı otomatik tepkileri ve davranışları sergiliyor, ancak farklı sonuçları almayı hedefliyor ve doğal olarak elde edemeyince de mutsuz oluyoruz.
Kendimizi daha çok işe güce verip sahip oldukça, elde ettikçe, unvan kazandıkça hep bu mutsuzluğun gideceğini ve bir gün daha çok ve daha çok olursa elde etmek istediklerimiz, mutlu olacağımız sanrısı ile kavruluyoruz.
Bugün bu kısır döngüden, tüketen, enerji emen, hayal kırıklığına uğratan gidişata DUR diyecek yöntemlerden birinden bahsetmek istiyorum: ODAKLANMAK – DİKKATİ BÜYÜTMEK
Zihnimiz, gün ve ömür boyu aynı olumsuz şeyleri düşünüp dururken, sayısız fırsata an içinde körleşiyor. Beynin alternatifleri gören, yaratıcı, üretken tarafı en düşük modunda çalışır hale geliyor. Bu sebeple de dikkatimiz dağınık, konsantrasyonumuz bozuk, odaklanmamız düşük halde üretken, verimli, neşeli, tatmin ve mutlu olmak için debelenir oluyoruz.
Dikkati hünerli ve özenli bir bahçıvan gibi kullanırken ÇAPA’ya ihtiyacımız var: Dikkatin şu ana davetinde kolayca ulaşabileceğimiz, olumlu veya nötr kaynağa “ÇAPA” deriz. Dikkat; ÇAPA’ya yerleşirken, zihinde bir boşluk açılır, sinir sisteminde yatışma, düzenlenme (regülasyon) başlar. Bu sayede beş duyumuz vesilesi ile dış dünya ile “TANIKLIK MEVKİNDE” bağlantı kurmamızı sağlarız. Beş duyu aracılığı ile kurduğumuz tanıklık mevkii bize oryantasyon imkânı sunar ve bu da kendimizi şimdi ve şu anda güvende hissetmemizi sağlar.
Adım adım odaklı dikkat üzerinde çalışacak zeminimiz oluşmaya başlar ve dikkati aşağıdaki dikkat nesneleri / objeleri üzerinde tutma pratiklerine başlayarak eğitmeye, büyütmeye başlarız. Dikkatin nesneleri neler olabilir?
- Nefes
- Duyulardan gelen duyumlar (sesler, kokular, tatlar vb)
- Zihnin Ürünü Düşünceler, imgeler
- Bedensel Duyumlar
- Eylemler
- Duygular
Odaklı dikkat büyürken dikkat etmemiz gereken unsur; gün içinde dikkatin hangi modda gezindiğini fark etmektir. Bunlar dikkat çekerlik ağı (VAROLAN ZİHİN) ya da varsayılan ağ (OTOMATİK PİLOT – YAPAN ZİHİN)
DİKKAT ÇEKERLİK AĞI: Mevcut andaki duyumsal farkındalık, maksatlı, tecrübeye dayalı, duyumlara dayalı, yargısız, sevgi dolu nezaketli, açık, mevcut anın farkındalığı içinde bir var olma deneyimi
VARSAYILAN AĞ (otomatik pilot): Ruminasyon ve endişe ilişkili, otomatik, problem çözme, geçmiş ve geleceği gözden geçirme, düşünceye dayalı YAPAN ZiHİN (otomatik pilot)
Dikkat çekerlik ağı – Varolan Zihin modunda dikkati büyütmeye çalıştıkça farkındalığın dört boyutunu deneyimlemeye başlarız.
- Duygu
- Düşünce
- Davranış
- Dürtü
Tüm bunları adım adım yaşama aldıkça, dikkati geliştirme amaçlı pratikleri yaptıkça, deneyimledikçe ve günlük rutinlere aldıkça sadece odaklanmayı, konsantrasyonu artırmakla kalmayıp bilimsel çevrelerce de teyid edilmiş harika sonuçların yolu seninle kesişiyor. İnternette nöronbilim ve mindfulness yazdığımızda özellikle yurtdışı medikal yayınlarda on binlerce fayadasına dair bilimsel makale buluyoruz.
Eğer dikkati geliştirme pratiklerine dair önyargıların varsa belki aşağıda linkini paylaştığım videoyu izleyerek mini bir adım atabilirsin.
Sara Lazar Meditasyon Beyinleri Yeniden Nasil Sekillendiriyor – https://vimeo.com/124212479
NÖRO BİLİM MERCEĞİNDEN MİNDFULNESS
1.Mindfulness pratiğinin beynimizi ve sinir sistemimizin yapılarını nasıl değiştirebileceğini anlayabiliriz.
2.Sinir sistemimizdeki değişikliklerin ruh sağlığı, duygusal regülasyon, fiziksel esenlik, davranışlar vs. üzerindeki olumlu sonuçlarla ne şekilde ilişkili olduğunu birebir deneyimleyebiliriz.
3.Mindfulness üzerine yapılan nörobilim araştırmaları pratiğimize ilham verebilir. Çünkü beyin öyle çalışıyor. Eğer sizin analitik bir bakış açınız var ise, bilimsel kanıtlar sizi bu pratiği yapmak için motive eder.
4.Nörobilim, gelecekteki mindfulness müdahalelerini şekillendirmeye yardımcı olabilir.
5.Nörobilim araştırmaları, kanıta dayalı seküler bir yaklaşımı destekleyerek mindfulness’ı bilimsel bir çerçeveye oturtabilir ve daha kolay erişilebilir hâle getirebilir. Mindfulness Budist temelli öğretilerdir.Bu öğretilere biraz daha seküler bir yerden anlatılmasına destek olur. Çünkü araştırmalar kanıta dayalıdır, önyargılarını azaltabilir.
Kalbimle,
Hande Mistili
13.05.2022

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir...

ALIŞKANLIKLARIN DEĞİŞİMİNDE ÖZ ŞEFKATİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
- Temmuz 10, 2023
- tarafından Lale Yılmaz
- içinde MINDFULNESS

Zihin ve Beden – Uyku Sağlığı

Öz Şefkat
